15 Aralık 2009 Salı

Oracle Errors

  • ORA - 12514: TNS:listener does not currently know of service requested in connector descriptor.

Solution: is to check "tnsnames.ora" file from ORACLE's directory. My Oracle 10g 's directory is C:\oraclexe\app\oracle\product\10.2.0\server\NETWORK\ADMIN\tnsnames.ora

if you use SYS user in XE database the parameters in the tnsnames.ora must be like following,
XE =
(DESCRIPTION =
(ADDRESS = (PROTOCOL = TCP)(HOST = hostname)(PORT = 1521))
(CONNECT_DATA =
(SERVER = DEDICATED)
(SERVICE_NAME = XE)
)
)
You can understand the syntax of the tnsnames.ora from your local directory.
C:\oraclexe\app\oracle\product\10.2.0\server\NETWORK\ADMIN\SAMPLE\tnsnames.ora


:)

:)

Yasaklı Siteler için DNS ayarı

DNS adresi olarak 8.8.8.8 and 8.8.4.4 ayarlayarak hem youtube gibi Türkiyedeki yasak sitelere girebilir hem de google'ın iddiası doğru ise interneti daha hızlı ve güvenli dolaşabilirsiniz.

http://code.google.com/speed/public-dns/

Deleting Windows Services Manually

1. Run Regedit or Regedt32

2. Find the registry entry "HKEY_LOCAL_MACHINE/SYSTEM/CurrentControlSet/Services"

3. Look for the service there and delete it. You can look at the keys to know what files the service was using and delete them as well (if necessary).

alternatively, you can also use command prompt and delete a service using following command:

sc delete < SERVICE name>

or to create, simply type
sc create

NOTE: You have to reboot the system to get the list updated in service manager.

11 Aralık 2009 Cuma

Özgüven

Özgüven önemli bir kişisel özelliktir; yaşamla baş etmemizi ve sorunlarla gerçekçi bir şekilde mücadele etmemizi sağlar ve zorluklara dayanmamızı kolaylaştırır. Özgüven kazanma süreci, yaşamın önemli zorlukları ile başa çıkma gücüne sahip ve mutlu olmaya layık bir kişi olma deneyimidir.

Özgüven insana güç verir, enerjisini artırır ve daha fazla çaba göstermeye özendirir. Başarı için ilham kaynağıdır. Başarılarımızla gurur duymamızı ve onlardan keyif almamızı sağlar.

Bizim yaklaşımımıza bağlı olarak başka insanlar ve dışımızdaki olaylar özgüvenimizi yükseltebilir ya da bitirebilirler. Yaşama özgüvenli bir şekilde yaklaşmak ve bunu sürdürmek önemlidir. Ancak, aşırı bir güven duygusu ile hareket ederek kendimizi ve diğer insanları tedirgin etme riskini de almamak gerekir.

Özgüvenimiz olmadığında işleri yapabilme yeteneğimizden emin olamayız. Gerekli beceriye ve deneyime sahip olduğumuzu bildiğimiz halde daha önce hiç yapmadığımız bir işle karşılaştığımızda endişeleniriz. Birçok durumda, özellikle karar vermemiz, inisiyatif kullanmamız veya yeni insanları işin içine katmamız gereken durumlarda rahatsız ve huzursuz oluruz.

Buna karşın, aşırı bir güven duygusu içinde davrandığımızda; sınırlarımız olduğunu kabul etmek istemeyiz, yeteneklerimiz hakkında gerçekçi olmayan düşüncelere kapılırız. Üzerimize aşırı iş yükü alırız, böylece her zaman iyi iş yapamayız. En iyiyi bizim bildiğimizi düşünürüz, önerileri göz ardı ederiz, bize yardım etmek isteyenleri de genellikle reddederiz.

Olması gereken düzeyde bir özgüvene sahip bulunduğumuzda ise; en iyi için çaba göstereceğimizi ve kabul edilebilir bir sonuç ortaya koyacağımızı bilerek işleri ele alırız. Bir işi yapamadığımızda mazeret üretmek yerine yeniden denemeye başlarız. İlk seferinde tümüyle doğru olarak anlamadığımız ya da yapamadığımız bir işin dünyanın sonu anlamına gelmediğini biliriz. Hatalarımızı dert etmek yerine onlardan ders almasını becerebiliriz. Bir çok durumla ve sorunla daha iyi baş edebiliriz.

Özgüven hedeflerimizin peşinden giderken bize güç verir. Başarılarımızla doyum ve rahatlık hissetmemize izin verir. Özgüvenimizin güçlü olması durumunda başarı bize doğal ve doğru gelir.

Birçoğumuz, belirli zamanlarda, belirli insanlarla ve belirli durumlarda kendimizi güvenli hissederken bazı durumlarda, zamanlarda ve bazı insanların karşısında özgüvenimizi yitiririz. Kendimize olan güven duygumuzu nelerin etkilediğini doğru anlamamız gerekir.

Bunun için şu soruları kendimize sormalıyız ve dürüst cevaplar vermeliyiz.

Ø Kendimize en çok güvendiğimiz zamanlar hangileridir? Yeteneklerimizden emin olduğumuz ve kendimizi en rahat hissettiğimiz durumlar nelerdir?

Ø Karşısında özgüvenimizin en yüksek olduğunu düşündüğümüz insanlar kimlerdir? Niçin?

Ø Onlar, bize özgüvenimizi artıracak ne söylüyorlar veya ne yapıyorlar?

Ø Ne zaman kendimize olan güvenimizin en düşük olduğunu hissediyoruz?

Ø Özgüvenimizi azaltanlar nelerdir? Hangi insanlar ve hangi durumlar bizim kendimizi güvensiz hissetmemize neden oluyor? Söylenen ya da yapılanlar nelerdir?

Bu sorulara cevap verirken hazır olmadığınız yeni durumlardan ya da kıyafetinizin ve dış görünümünüzün iyi olduğu zamanlardan söz edebilirsiniz. Özgüven, çoğunlukla, kendimizi nasıl hazırladığımız ve kendimizi nasıl gördüğümüz ile ilgilidir. Özgüven gelip giden, azalıp artan bir duygudur. Bazı günler kendimizi diğer günlere göre daha güvenli ve güçlü hissederiz. Bazı günlerde de kendimizi arkadaşlarımızın yanında yetersiz hissederiz veya kendi yeteneklerimizi sürekli olarak onlarınki ile kıyasladığımız durumlar yaşarız.

Özgüvenimizin zayıfladığı durumlarda yapabileceğimiz ilk iş, hiç kimsenin mükemmel olmadığını kabul etmektir. Belki, başka insanların sizin sahip olmadığınız becerileri vardır. Ancak, siz de büyük olasılıkla onların yapamadığı bazı şeyleri yapabiliyorsunuz.

Özellikle, onlarla rekabet edebileceğiniz alanlarda kendi yeteneklerinizi geliştirmeye odaklanın. Tüm yapabileceklerinizi aklınıza getirin, yapamayacaklarınız için fazlaca endişelenmeyin, onlara takılıp kalmayın.

Özgüveni artırmanın iyi bir yolu, yaşamdaki başarılarımızı hatırlamaktır. Sahip olduğumuz tüm yeteneklerimizi, iyi kullandığımız becerilerimizi aklımıza getirelim ve güvenli davranarak kazançlı çıktığımız zamanları hatırlayalım.

Eğer, siz de özgüveninizi kazanmak ve geliştirmek istiyorsanız, yeteneklerinizi önemseyin ve kabuğunuzdan çıkın. Daha rahat ve girişken davranmayı öğrenin. Fikirlerinizi daha sesli ifade edin. Sorumluluklar alın. İş yaşamınızda karar alma süreçlerinde ve uygulamalarda daha aktif olarak kendinizi gösterin. Enerjik olmak için bu tür insanları kendinize örnek alın. Cesaretli olun, hata yapmaktan korkmayın. Başarısızlıkların birer ders olduğunu ya da başarı yolunda küçük molalar olduğunu düşünün. Elde ettiğiniz her başarıyla özgüveninizin arttığını göreceksiniz.

kigem.com dan alıntıdır...

6 Kasım 2009 Cuma

Struts ve JSP nedir?

Struts bir Frameworktür yani bizim yazdığımız kodun akışını kontrol eden yapıdır. Mesela bir java uygulaması nasıl kütüphanelerdeki fonksiyonları kullanıyorsa, frameworkde bizim yazdığımız kodları kullanır. Peki java'nın struts frameworküne neden ihtiyacı var? Object-Oriented yani nesnesel programlamada neden classlara ihtiyacımız varsa aynı nedenden ötürü Struts Frameworküne ihtiyacımız vardır.


Framework'ü Daha İyi Anlamak İçin Örnek
Örneğin bir hesap makinesi programı yapıyorsunuz, bu programı 2 şekilde yazabilirsiniz;
1) Kullanıcının yapmak istediği işlemi saptamak için iç içe "if() else" statementları kullanırsınız ve doğru if e geldiğinde programın hesaplama işlemini yapmasını sağlarsınız yada,
2) Bu işlemlerin türünü(+,-,/*) belirlemek için bir class mesela,
public class TürBelirle(String); classı olsun
İşlemin hesaplamasını gerçekleştirecek classı belirleyen ayrı bir class bunada,
public class hesap(char); diyelim
ve son olarak hesaplamayı yapan ayrı classlar kullanırsınız(public class Toplama(String, String)).

Buna göre ikinci yöntem çok çok daha avantajlıdır çünkü;
  • 1. yöntemde program doğru if bloğunu bulmak için ondan önce gelen bütün blokları kontrol etmelidir, bu işlem bilgisayarı yavaşlatır ancak 2. yöntemde ise her adım için ayrı class vardır. Yani görev ayrımı yapılmıştır. Böylece her adım için class ların içindeki fonksiyonlar kullanılır( parameter passing) böylece bilgisayarın işleme gücü(hızı) artar.
  • Diğer bir artısı kodun kullanılabilirliği artar. Yani eğer biz + işlemini yeniden tanımlamak istersek tek yapmamız gereken + işlemini yapan classı değiştirmek olacaktır programın diğer kısımlarına ellemeye gerek olmayacaktır.
  • Ayrıca kodun daha düzenli olmasını sağlar ve dışarıdan projeye dahil olacak adamın anlaması kolaylaşır.
Struts'a Neden İhtiyaç Var?

Şimdi toparlayacak olursak, Hastane Bilgi Yönetim Sistemi(HBYS), Web Tabanlı Öğrenci Bilgi Sistemi, web tabanlı kurumsal projeler geliştirmek için projeyi bölümlemek gerekir Neden?;
1) her takım kendi alanındaki bölümle ilgilenir işin karmaşık alt tarafıyla ilgilenmez,
2) takım daki değişiklikleri tolere etmek için projeyi bilen değil o bölümde uzmanlaşmış bir takım arkadaşı bulmak yeterli hale gelir;
3) Uygulamanın hızı artar(bkz: Örnek).

İşte bu bölümlemeyi yapacak arkadaşda bizim Struts Frameworkü dür.

Struts aslında daha önce var olan MVC (Model View Controller) kalıbı baz alınarak geliştirilmiştir.

MVC Nedir?
Öncelikle programlama dünyasında amaç büyük uygulamalar geliştirirken karmaşıklığı azaltmak. Daha kolay ve kısa sürede proje geliştirmek. Bunu yapmak içinde Object Oriented mantığını kullanmak. MVC nin olayıda Object_oriented mantığını Client-Server(Kullanıcı-Sunucu) Modelinin her tarafına uygulanmasını sağlamak.
Peki bu nasıl sağlanıyor? Web Tabanlı Projenin Model, View ve Controller olarak üçe ayırılmasıyla.



VIEW
Kullanıcının tarayıcısından gördüğü kısım yani JSP. JSP, HTML ve Java kodlarından oluşan bir java teknolojisidir.

MODEL
İş mantığını içeren Java Sınıflarıdır (Servlet).

CONTROLLER
Denetleyici (Controller) olarak atanan Servlet, gelen isteği(JSP) inceledikten sonra gerekli iş
mantığını yürütecek ilgili sınıfı çağırır.

Ana hatlarıyla MVC yapısını anlatmaya çalıştım. Umarım başarılı olmuşumdur, yorumlarınızı bekliyorum...

Bir sonraki yazımda ise Struts'ın Nasıl MVC'ye uyarlandığını ve Struts yapısını daha ayrıntılı şekilde açıklayacağım.

Herkese iyi çalışmalar.

Struts ve JSP

Evet arkadaşlar Struts ve JSP çalışmalarıma başlamış bulunmaktayım. Ben Struts'ı ilk defa ikinci stajımı yaptığımda görmüştüm ancak sadece görmüştüm :) JavaBeans class ları yazmıştım ve ActionServlet Classının yapısını görmüştüm bide struts-config.xml dosyasına tanımlama yapmıştım.

Şimdi ilk başlayanlar tabi bu anlattıklarımı anlamayacaklardır.
Ama size iyi bir haberim var!! JSP ve Struts'ı araştırmalarım doğrultusunda burada anlatmaya çalışacağım.

JSP ve Struts' ı öğrenmek için öncelikle temel bir Java bilginiz olmalıdır.Java öğrenmek isteyenler buradan java'nın resmi sitesinden tutoriallleri takip edebilirler.

Eğitim aşamaları şu şekilde olacak:
  • Öncelikle Struts'ın ve JSP nin ne olduğu, hangi ihtiyaçlara çözüm olabileceği, artıları eksileriyle başlayacağız (Struts ve JSP nedir?)
  • Sonracığıma, kurulum bilgilerine geçeceğim (Struts kurulumu),
  • Sonrada, database ile Struts örnekleri yapacağız (Struts Dersleri).
Linkler:
http://www.ceviz.net/java-jsp-jsf/strutsa-giris-i_a408.html
http://struts.apache.org/primer.html
http://jspdersi.wordpress.com/

5 Kasım 2009 Perşembe

Orhan Hançerlioğlu'nun Düşünce Tarihi




Arkadaşlar bu yazımda bu aralar okuduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum istiyorum. Kitabın adı Düşünce Tarihi adından sanki çok ağır bir kitapmış havası veriyor gibi gözüksede aslında okunması çok rahat bir kitap. Kitabın en çok sevdiğim yanı bugün bilinen bir çok yanlışa ışık tutması. Biliyorsunuz çağımız bilgi çağı herkes birşeyler öğrenmek kendini geliştirmek istiyor ancak sizce duyduğumuz, gördüğümüz hatta okuduğumuz her bilgi doğru mu acaba?.

İnsanlık tarihinin yeni başladığı dönemlerde insanlar kendini, yaşamı, doğayı şimdi olduğundan daha fazla sorguluyor, daha fazla kafa patlatıyorlardı. Şimdi ise herkes para kazanma, geçim sıkıntısı, telaş, zaman sıkıntısı gibi stres dolu bir hayat yaşıyorlar ve düşünmeye vakit bulamıyorlar. Düşünmeye vakit bulamadıkları gibi duydukları herşeye kafa patlatmadan, sorgulamadan inanıyorlar veya eksik öğrendikleri bilgileri kendilerine göre (çoğu zamanda kendi çıkarlarına göre) yorumlayarak tamamlamaya ve içlerini bu şekilde rahatlatmaya çalışıyorlar. Ee tabi başka ne yapacaklardı bu kadar iş, güç, yoğunluk arasında kafalarındaki sorulara bir an önce cevap bulup işlerine yönelmek istemeleri çok doğal. Ne yapsınlar, dünya düzeni böyle baştaki patronu memnun etmek için bizden hep daha fazla çalışmamız bekleniyor, herkesde de patron olma potansiyeli olmadığına göre böyle sürüp gidiyor.

Peki bu durumda ben ne öneriyorum?

Felsefe okuyun!! Boş vakitlerinizde mesela televizyon izlemek yerine felsefe okuyun. Ben Düşünce Tarihini okuyorum sizede öneriyorum.

Dünyanın kurulduğu günden bugüne kadar hangi fikir aşamalarından geçtiğini öğrenmek isteyenler, yanlış öğrendikleri bilgileri düzeltmek isteyenler için çok faydalı bir kitap.

Herkese saygılar, sevgiler...

4 Kasım 2009 Çarşamba

Around-n-Over - Kas Gücüyle Yolculuklar


İsmi ERDEN ERUÇ, bilgisayar yazılımcısı ve yüksek makine mühendisi ama şuanki işi Dünyayı Gezmek!!
Nasıl mı?
Herşey ofisinde oturuken önündeki haritaya bakıp kafasında bir rota belirlemesiyle başlamış. Daha sonra 2003 yılında hem Dünyayı Gezme hayalini gerçekleştirmek hemde kar amacı gütmeden Dünyayı daha yaşanabilir bir hale getirmek için Around-n-Over isimli kuruluşu Amerikada hayata geçiriyor.

Hikayesi beni çok etkiledi, yani çocuklara daha iyi bir eğitim vermek, ve kas gücüyle yaptığı yolculuklarla çocuklara ve insanlığa ilham kaynağı olmak ne kadar güzel bir amaç değil mi? Hem de dünyanın dört bir yanını geziyor ve her kıtanın en yüksek noktalarına çıkıyor.


İşte izleyeceği rota

Aslında bu taa 1997 de başlayan bir proje, haberlerde ve dergilerde duymuşsunuz, bende 2003 te duymuştum ama hiç ilgimi çekmemişti, şimdiyse daha iyi anlıyorum ne kadar muazzam bir amaç olduğunu.

"Hayal, müspet düşünce, hedef, niyet, cüret, cesaret, özgüven, ara hedefler, ekip çalışması,
sebat, paylaşım, sonuç, kıvanç, tevazu, erdem..."
- Erden Eruç

işte bukadar zorlu bir mücadele....

Şimdi bu yazıyı kalkıp hepbirlikte dünyayı gezelim diye mi yazdım? Hayır bu yazının amacı şudur: İnsan düşündüğü herşeyi gerçekleştirebilir yani olay kafada bitiyor. İnsan beyni sınırsızdır, beynimizi doğru şekilde çalıştırısak başaramayacağımız hiçbir şey yok. Ve en önemlisi beynimizi iyi şeyler için çalıştırabiliriz.

Around-n-Over projesi hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.

Kendinizdeki potansiyeli kullanmanız dileğiyle!!

Herkese dolu dolu bir yaşam








12 Ağustos 2009 Çarşamba

Ne Mimlendim mi?

Evde oturmuş kuzenimle tavla oynuoduk sonra msnden mesaj sesleri geldi tavlayı yarıda kesip msne bakmak istemedim. Sonra tavla bittiğinde aslında bitmemişti pideciden söylediğimiz pideler gelmişti :P ve bende mağlubiyet duygusu yaşamamış oldum (durum 3-0 dı.) Pidelerden sonra msne baktım ve dostum Mesut mesaj atmıştı. Ayıp ettik ya dedim, sanırım stajda işlerde yoğun du ama Mesut beni hatırlamış ve mesaj atmıştı. Konu bloglardaki mimlenme olayı oda beni mimlemiş :) Çok hoşuma gitti beni hatırlamış ve bana hadi olum sende gel sende dahil ol demişti..
Mimlenme olayını önceden biliodum güzel bişey, herhangi bir konu hakkında seninde düşüncelerini yazman gerekiyo. E benimde blogum nezamandır yenilenmiyordu iyi bir fırsat oldu devamını getirmem lazım ama...Mesut Altınyaprak'a teşekkür ediyorum ve Mimlenmek Güzeldir diyorum :)


3 Mart 2009 Salı

Ben Kimim

seckinkarabel@gmail.com